HER GÜN DAHA GÖRÜNÜR VE FARKINDA
31 Mart Trans Görünürlük Günü kapsamında Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi öğrencisi Ege (22) ile eğitim hayatı, trans+ olarak çevresine açılma süreci ve yaşadığı bazı sorunlara dair röportaj gerçekleştirdik.
“Sarsıntılar oldu ama sonrası güzel oldu”
Açılma sürecinin ilk zamanları ailesi tarafından olumsuz karşılandığını dile getiren Ege açılma sürecine dair, “Trans+ olarak ailem ve çevrem tarafından sürekli fark ediliyordum. Sürece başlamaya karar verip onlara söylediğimde üniversiteye başladığım zamandı. Başta sarsıntılar oldu ama sonrası güzel oldu. En başında ailem tarafından negatif tepkiler aldım, epey sorun yaşandı. Buna karşılık arkadaşlarım, çevrem nötrdü. Özellikle ablam tarafından bir süre bazı doktorlarca düzeltilmeye çalışıldım ama belli bir zaman sonra onlar da anladı. Anladıktan sonra her şey daha güzel oldu.” sözleriyle anlaşılmanın sorunları çözdüğünü belirtti.
“Her alanda zor olduğu gibi eğitim alanında da zor”
Trans+ olman eğitim hayatını nasıl etkilediğini anlatan Ege, “İyi yönde etkilendiğimi söylebilirim. Kendi geleceğimi kurmamı, eğitimime odaklanmamı sağladı. Trans+ olmak, lubunya olmak her alanda zor olduğu gibi eğitim alanında zor. Aşırı zorbalığa uğradığımı söylemem ama kendimi diğer insanlar kadar ifade ederken özgüvenli yansıtamıyorum.” dedi.
Üniversite hayatını iki farklı şehirde yaşamış olan Ege akademisyenlerin tutumunu ise “Bir sene Sakarya Üniversitesi’ndeydim oradaki hocaların tutumları daha şu an ki üniversiteme göre daha farklıydı. Bu tutum kişilikle alakalı olabilir. Bazı hocalar daha destekleyici bir tutum sergilerken bazı hocalar ise kendi düşüncesini empoze etmeye ve bu şekilde öğrenci yetiştirmeye odaklanmışlardı. Bana bir cinsiyet ataması yapıyorlardı. Bir doktor olarak benim daha farklı olduğumun farkındalardı ve bunu bildikleri halde birkaç zorbaca tutuma maruz bırakıldım. Buna kıyasla Mersin Üniversitesi’nde hocalar tarafından böyle bir şey yaşamadım. Hormon aldığım içinde dışarıdan fark edilmemesinin etkisi de var tabi.” cümleleriyle aktardı.
Sürece başlamak için şehir değiştirmek gerekebilir…
Üniversiteyi iki farklı şehirde sürdürmesinin sebebinin trans+ olmasından kaynaklı olduğunun altını çizdi. Sürece başlaması için Mersin’e geçiş yapan Ege, “Sakarya’da sürece başlayamayacaktım. Sürece daire hastanede alan yoktu. Sürece başlayabilmek adına “Sakarya’dan git.” denilmişti bana. Bu sebeple Mersin Üniversitesi’ne geçiş yaptım. Sakarya’da yaşamak zor fakat Mersin bir lubunya için yaşaması daha kolay bir şehir.” dedi.
“Daha ılımlı ve iyi yaklaştılar, sürecimi uzatmadılar”
Tıp öğrencisi/doktor adayı olarak, çevrende sağlık alanında olanlar tarafından trans+ bireylere bakış açısını değerlendirerek, “ Problem yaşayan arkadaşlar vardı ama ben yaşamadım. Sürece başladığım zaman hocalarımla görüştüğümde, üniversitenin öğrencisi olduğumu belirttiğimde tutumları değişiyordu. Bunu fark ediyordum, daha ılımlı ve iyi yaklaştılar. Sürecimi uzatmadılar. Mersin Üniversite Hastanesi süreç uyumlamaya yaklaşık 1.5 senedir bakıyorlar. Prosedür tam oturmadığı için diğer şehirlere kıyasla süreç burada daha hızlı ilerliyor. Hastane sürecim çok kısa sürdü, öyle ki 2 senede alınan raporu ben daha kısa sürede aldım. Açıkçası bu konuda bilinçli davrandım ve Cerrahpaşa, Kocaeli, Adana’da uyumlama sürecini başlatmıştım. Buradaki uyumlama süreçlerinde daha detaylı bir araştırma yapılıyor, gözlemlerime kıyasladığımda bu sonuca varıyorum. Bunun olumlu ve olumsuz yönleri var. Bence iyi bir araştırmadan sonra sürece başlamak daha sağlıklı. Fakat benim tabularımı yıkmamla bir an önce kimlik değiştirme aşamasına başlamam benim için daha iyi oldu.” cümleleriyle uyumlama sürecine dair olumlu ve olumsuz taraflarını ve yaşanılan zorluklara değindi.
“İnsanlar bu konuda yorum yapma hakkına sahip olduklarını düşündü”
Trans+ olarak üniversite hayatındaki barınma sorunlarına değinen Ege, “Sakarya’daki öğrencilik dönemimde sorunlar yaşadım. Yurtta kalmak zorundaydım bu beni etkiledi. O dönemki ruh halim oldukça kötüydü, bunun için ailem Mersin’e geçiş yaptığımda ev kiraladı. Evde kalmak benim için daha iyi oldu. Mersin’e geldikten sonra bir sorun yaşamadım çünkü Sakarya’da ne yaptım ise burada yapmadım. Uyum süreci için Sakarya’da kalırken soru işaretlerim vardı. Bu kolay bir tercih değildi ve cesaret edemiyordum. Bunu çevremdeki insanlara yansıttım ve insanlar bu konuda yorum yapma hakkına sahip olduklarını düşündü. Dolayısıyla Mersin’de bunu yapmadım.” sözlerine yer verdi.
“İlaçlar oldukça pahalı”
İlaç erişim konusunda pahalılık olduğuna ve ilaç temin edememe durumu olduğuna, “İlaçlara erişim en büyük problem, pahalılar. Son zamanda fiyatları arttı. Mersin’de bu konuda pek sorun yaşamadım. Evimin yakınındaki eczaneden ilaçlarımı temin ediyorum. Fakat pek çok şehirde temin edemeyen arkadaşlarım var.” sözleriyle ilaçlarla ilgili sorunların durumunu belirtti.
“Çıkarsız örgütlenmek oldukça önemli”
LGBTİ+ örgütlerin ve aktivistlerin örgütlenmeleriyle ilgili motivasyonunu bozacak şeyler olsa da güzel yanlarının olduğunu ifade eden Ege “Çok güzel topluluk ve örgütlemeler var. Çok güzel aktivistlerle de tanıştım. Bunun yanında motivasyonumu kıracak çok şey yaşadım son zamanlarda. Uzun süredir örgütlü bir lubunya değildim ama yaklaşık bir senedir örgütlüyüm. Bu deneyimlerime dayanarak konuşmam gerekirse; Benim gördüğüm en büyük eksiklik bilinçli hareket edilmemesi. Lubunyalar çok fazla ama örgütlü lubunyalar bir o kadar az. Örgütlenmek istemeyen, örgütlenip ayrılan… Bunu gördüğümde eksikliği fark ettim. Lubunyalar olarak hep birlikte hareket etmek istiyorsak çıkarlarımızı bir kenara bırakıp buna göre hareket etmeliyiz. Eksikliğin bireysel çıkarların gözetilmesi olduğunu düşünüyorum.” dedi.
“Kimlikteki cinsiyet hanesini kişisel olarak önemsemiyorum”
Trans+ olmanın resmiyette mesleğini veya mezuniyetini etkilemeyeceğini, “Kendi alanımda yorum yapabilirim. Benim memur olmamda, hekim olmamda bir sakınca yok. Kimlikteki cinsiyet hanesini kişisel olarak önemsemiyorum. Ama doktorsan cinsiyetin ne olduğu önemli oluyor. Bunun baskısını hissetmek istemezdim ama halletmem gerekiyor.
E-nabızda randevu alınırken doktorların cinsiyeti görünüyor ve hastalar randevu alırken “Doktor kadın mı erkek mi?” diye bakıyor.” Sözleriyle açıkladı.
“Hep birlikte daha güçlü…”
Alanlarda olmanın ve farkındalık yaratmanın önemini belirten Ege “Motivasyonlarını hayata karşı kaybetmemeliler. Alanları boş bırakmadan, lubunyalar olarak kendimizi olduğumuzun en iyi şekliyle göstermeliyiz. Alanları kötü insanlara bırakmayalım lubunyalar.” Sözleriyle cümlelerini sonlandırdı.
Alanlarda, hayatın her yerinde eşit ve adaletli bir ortam olana dek mücadele ve birlik olarak sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Eşit, adaletli ve özgür günler için, Trans Görünürlük Günün Kutlu Olsun!
Haber: Gözde Konca
Editör: Evrim Tuna