Bugün 3 Mayıs, Uluslararası Özgür Basın Günü! Özgürlüğe erişimin engellendiği, ifade özgürlüğünün yok sayıldığı bu günlerde, dayanışmamızın gönüllüsü, Evrim sizin için yazdı…
3 Mayıs Özgür Basın Günü’nü kutlarken, Türkiye’de basın özgürlüğünün
gölgelenmiş bir tablosuyla karşı karşıyayız. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)
tarafından hazırlanan 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke
arasında 165. sırada yer alması, bu durumun acı bir göstergesidir.
Raporun verileri de Türkiye’deki medya ortamının ne kadar kısıtlayıcı olduğunu gözler önüne seriyor: Ulusal medyanın %90’ı hükümet kontrolünde, 31 gazeteci ve bir medya çalışanı
cezaevinde.
Türkiye’de 3 Mayıs Özgür Basın Günü’nün bir anlamı var mı diye sormak gerekir
mi?
Özgür ve bağımsız bir basın, yalnızca topluma bilgi vermez. Halkın bilgi edinme hakkını
korur, gücü kontrol etmekle birlikte adaletin sağlanmasında da rol oynar. Bugün ise
Türkiye’de gazeteciler, mesleklerini icra ederken baskı, tehdit, hatta tutuklama ile karşı
karşıya kalıyorlar. Yazılarında ve haberlerinde hükümet yanlısı bir çizgi izlemeyenler,
susturulmaya çalışılıyor. Bu durum, sadece basın özgürlüğü için değil, demokrasi için de
büyük bir tehdit oluşturuyor.
Bugün bu topraklarda kısıtlanan gazetecilerin sesleri, gölgede
kalan gerçekler var. Bu gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışanlar ise ne yazık ki çeşitli
baskılarla sindirilmeye çalışılıyor.
Umut ediyoruz ki, gücün kontrol edilebildiği, adaletin yerin bulduğu aydınlık günler gelecek ve o gün basın özgürce yerini alacak