İzmir’de LGBTİ+ örgütleri, Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesi üzerine hayatları tehlikede olan LGBTİ+’lar ve Azerbaycan’da trans kadın Nuray’ın öldürülmesi üzerine sokaklara çıktı.
Direnişin Renkleri, Kızıl Okyanus LGBTİ+, Genç LGBTİ+ örgütleri 07/09/2021 tarihinde ” Ne sınırları ne de LGBTİ+ fobiyi tanımıyoruz diyerek, Azerbaycan’daki transfobik nefret saldırısı ve Afganistan’da Taliban’ın LGBTİ+ düşmanlığına karşı Alsancak Türkan Saylan önünde toplandı.
Basın açıklamasının tamamı şöyle:
Basına ve Kamuoyuna
Bugün burada geçtiğimiz Ağustos ayında Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele
geçirmesi üzerine hayatları tehlikede olan LGBTİ+’lar ve Azerbaycan’da Nuray
isimli bir trans kadının yakılarak katledilmesi üzerine toplandık.
Dünyanın her yerinde eril iktidarlar LGBTİ+fobik söylemleriyle nefret
suçlarının failliğini üstlenirken; biz LGBTİ+’lar kimliklerimiz yüzünden
öldürülüyor, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakılıyoruz. Kimliklerimiz
terörize ve marjinalize edilmekte; bu düşmanlaştırma politikalarıyla
gerçekleşen nefret söylemleri hayatımızın olağan bir parçası haline
getirilmeye çalışılıyor.
LGBTİ+fobi söylemlerinin iktidar tarafından sık sık kullanıldığı ve transfobik
birçok suçun işlendiği Azerbaycan’da Nuray isimli bir trans kadın yakılarak
katledildi. Nuray’ın ölümü üzerine yetkililer hiçbir şey yapmazken, katil
serbest bırakıldı. Azerbaycan’da yaşayan LGBTİ+’lar Nuray’un katledilmesinin
ardından iktidarı protesto etti.
Yine Ağustos ayında Afganistan’da Kabil’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın
Taliban tarafından ele geçirilmesi ve Afganistan İslam Cumhuriyeti hükümeti
yıkıldı ve Afganistan LGBTİ+’lar için daha da tehlikeli bir hale geldi.
Afganistan İslam Cumhuriyeti döneminde ölüm cezasının olmadığı belirtilse de
Afganistan 2001 yılından beri çeşitli nefret suçları ile gündeme geldi. 2015’te
üç eşcinsel erkek üzerlerine eski bir duvar yıkılarak öldürülmek istendi. Bir
kişi kurtuldu.2014’te gey akademisyen Nemat Sadat hakkında bir fetva
yayınlayarak cinsel yönelimi ifşa edildi. 2016 yılında ise dini bir önder
olan Shams-ul Rahman, “LGBTİ’lerin üzerlerine eski bir duvarın yıkılması gibi
yöntemlerle öldürülmesi gerektiğini” söyledi. Gelen eleştiriler üzerine Taliban
yeni rejiminin bir öncekinden daha hoşgörülü olacağını belirtti. Bu
açıklamadan günler sonra Taliban yargıcısı Gol Rahim, Almanya’nın BILD
haber ajansına, “Eşcinseller için iki ceza vardır: ya taşlamak ya da üzerine
düşen duvarın arkasında durmak. Duvar 2,5 ila 3 metre yüksekliğinde olmalı.”
ifadelerini kullandı. Bu olayların tümünün münferit olaylar değil,
hayatlarımıza kast ederek bizlere yaşam alanı bırakmak istemeyen devletlerin
ortak politikaları olduğunun bilincindeyiz.
Tüm bunlar olurken Azerbaycan ve Afganistan’daki LGBTİ+’lar çeşitli
kampanyalar düzenleyerek seslerini dünyaya duyurmaya çalıştılar. Binlerce
LGBTİ+ mülteci olarak kabul edilmeyi beklediği kampanyalar düzenlerken,
mülteci LGBTİ+’ların cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimleri yüzünden
dışlandığı cinsel-ticari sömürüye maruz kaldığı bu dünyayı
değiştireceğiz. Savaşlarda, krizlerde ilk zarar gören olduğumuz bu sistemle
uzlaşmayı reddediyoruz. Dünya’nın dört bir yanında hayatın her alanında
onur mücadelemizi yükseltiyoruz.
Tüm dünya kamuoyunu açık ve örtük şekilde kırım, şiddet ve ayrımcılık
politikalarına karşı uluslararası insan haklarını savunmaya ve LGBTİ+’ları
koruyacak araçlar, mekanizmalar geliştirmeye davet ediyoruz
Sınırları da LGBTİ+fobiyi de tanımıyoruz!
Yaşasın LGBTİ+ dayanışması!